• Medicalport Hastanesi, Kurtuluş Caddesi, No:70, GİRNE

HIV (AIDS)

HIV (AIDS)


HIV virüsü nedir? AIDS hastalığı nedir?

"Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu" adı verilen AİDS hastalığına HIV isimli virüs neden olmaktadır. HIV virüsü, 3 farklı yolla vücudumuza girer; Kan yoluyla, cinsel ilişki yoluyla, anneden bebeğe doğum sırasında veya emzirme yoluyla. Bu sinsi virüs, hastalıklara karşı dirençli olmamızı sağlayan bağışıklık sistemimizi yok eder. HIV virüsü tarafından bozulan bağışıklık sistemimiz en basit grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı bile karşı koyamaz hale gelir. Bir kişiye HIV virüsü bulaşması onun AIDS hastası olduğu veya olacağı anlamına gelmez. Erken dönemde HIV virüsüne yakalandığı bilinen kişiye uygun tedaviler verilerek AIDS olması engellenebilir.

 
HIV / AIDS kimlere bulaşır ?

HIV virüsü yaş ve cinsiyet gözetmeksizin herkese bulaşabilir. Bir kişiye AIDS bulaşıp bulaşmadığını anlamanın tek yolu kandan yapılan bir test olan HIV testi ( AIDS testi ) yaptırmaktır.

HIV virüsü vücuda girdiği anda hemen kendini belli etmez ve hastalık oluşturmaz, bu virüsün vücutta olduğunu gösteren herhangi bir belirti ortaya çıkmayabilir. Bu nedenle AIDS hastalığına yol açan HIV virüsü sadece HIV testi ( AIDS testi ) ile anlaşılabilir. Bu virüs bünyeye girdikten yaklaşık 10-12 yıl sonra AIDS belirtileri görünmeye başlar. Kişi bu süre içinde virüsü başkalarına bulaştırabilir. HIV Pozitif olan bir kişi bu 10-12 yıllık süre içinde hiç hasta olmadan ve AIDS 'e dönüşmeden yıllarca sağlıklı olarak yaşayıp bu virüsü çevresindeki kişilere bulaştırabilir.

 

Bazı cinsel yolla bulaşan hastalıklar HIV ile yakından bağlantılıdır.

Amerika Birleşik Devletleri’nde, hem sifiliz hem de HIV, homoseksüel ilişki yaşayan erkekler arasında oldukça sıktır.

Florida’da, 2010 yılında, sifiliz tanısı koyulan tüm insanların % 42’si aynı zamanda HIV ile enfekte idi.

Sifilize yakalanan erkekler gelecekte HIV tanısı alma bakımından büyük bir risk altındadır; Florida’da 2003 yılında sifilize yakalanan HIV ile enfekte olmayan erkeklerin % 22’si 2011 yılına kadar yeni HIV tanısı almıştı.

HIV, klamidyaya kıyasla gonore (özellikle genç kadınlar arasında yaygın olan) ile daha yakından bağlantılıdır.

Herpes de yaygın olarak HIV ile ilişkilidir; yapılan bir meta analiz, HSV-2 ile enfekte olan kişilerin HIV enfeksiyonuna yakalanma bakımından 3 misli artmış risk altında olduğunu bulmuştur.

 
HIV / AIDS virüsünün yayılması

1981 yılında ilk olarak keşfedilen bu hastalık, keşfinden hemen sonra hızla yayılarak; erkek, çocuk, siyah, beyaz, Latin, Asyalı, zengin, fakir demeden bir çok insanın ölümüne neden olmuştur. Türkiyede 1985 yılından itibaren görülmeye başlanmıştır. 2016 - 2017 verilerine göre ülkemizde 20.000 ’e yakın HIV pozitif hastanın olduğu saptanmıştır. En çok; İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa gibi büyük ve turistik yerlerde görülmektedir. Bunun en büyük sebebi de korunmasız cinsel ilişkidir. Hastalığa yakalananların yaklaşık üçte biri kadındır. Ülkemizde heteroseksüel erkeklerde çok görülse de homoseksüel ve biseksüel erkekler, madde bağımlısı kişiler ve hemofili hastalarında da bir hayli fazla görülür. Bir grup hastada ise hastalığın bulaşma nedeni bilinmemektedir. Günümüze kadar dünyada AIDS'ten 225.000 kişinin öldüğü kaydedilmiştir.

 
HIV ve AIDS tedavisi

AIDS hastalığının tedavisi için bir çok bilimsel araştırma yapılmaktadır, tedavide bazı umut verici gelişmeler sağlanmışsa da kesin bir tedavi yöntemi henüz bulunmamıştır. Tehlikeli ve ölümcül olan bu virüsün yayılmasını önlemenin en etkili ve tek yolu KORUNMAK tır.

HIV ( Human Immune Deficiency Virus ) Türkçesi ile "vücut bağışıklık sistemi virüsü" AIDS hastalığına yol açan çok tehlikeli bir vürüstür. AIDS vücut bağışıklık sistemi ile ilgili olduğundan, hastalığa sebep olan virüse bu isim verilmiştir. Bu virüs, insan vücudunun hastalıklara karşı direncini sağlayan bağışıklık sistemini etkisiz hale getirmektedir. Bağışıklık sisteminin etkisiz hale gelmesi, virüsten etkilenmeden önce, kolayca baş edebildiği diğer hastalık ve mikroplarla artık savaşamayacak hale gelmesi demektir. Bu da en basit bir gribal enfeksiyonun bile ölümcül hale gelmesine sebep olabilir. AIDS hastalarının yarısından çoğu bağışıklık sistemlerinin etkisiz hale gelmesi yüzünden bu tür basit enfeksiyonlara yenilerek hayata veda etmişlerdir.

HIV virüsü insan vücuduna bir kez girerse ve enfekte olursa artık bu virüsü yok etmesi veya vücuttan atması bu günün koşullarında mümkün değildir. Bu tür kişilere HIV Pozitif hastalar denmektedir. HIV pozitif hastalar için geliştirilmiş bazı ilaçlar bulunmaktadır. Bu ilaçlar HIV virüsünün yayılmasını ve çoğalmasını engellemektedir böylece hastanın yaşam süresi ve kalitesi arttırılmaktadır.

HIV, İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü anlamına gelir. HIV, AIDS'e neden olan bir virüstür. Kan, vajinal sekresyon, sperma ve anne sütü içerisinde bulunur. HIV prezervatif veya lateks / poliüretan bariyeri olmaksızın vajinal, oral veya anal ilişki yoluyla yayılabilir. Ülkemizde yaşayan insanlar arasında bu hastalık hızla artmakta ve bunların çoğu kendilerine virüs bulaştığını bilmiyorlar. Resmi Rakamlara göre Türkiyede bilinen yaklaşık 20.000 civarında HIV pozitif insan var. ( 2016-2017 )

HIV ile yaşayan birçok insan sağlıklı görünür ve kendilerini iyi hisseder. Hasta olma veya başkalarına HIV bulaştırma riskinde olduklarını düşünemezler.

HIV Testi birçok ülkede rutin veya düzenli sağlık kontolu (check up) ın bir parçasıdır. Örneğin, Kanada Halk Sağlığı Kurumu, HIV testinin rutin tıbbi kontrolün bir parçası olarak tartışılmasını öneriyor. Canada artık test edilmedikçe, 13 ila 64 yaş arasındaki tüm kişilerin test edilmesini öneriyor. Ayrıca, yaşınız ne olursa olsun, yeni bir cinsel ilişkiye başlamadan önce HIV testi yaptırmanız önerilir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) , yaşadığınız yere göre farklı öneriler yapar. HIV' in yaygın olduğu yerlerde, bir sağlık kuruluşuna giden herkese HIV testi önerilmelidir . HIV in daha az yaygın olduğu yerlerde, HIV testlerinin HIV' e maruz kalma riskinin daha yüksek olduğu insanlara önerildiğini ileri sürmektedir.

 
HIV Bulaşma Riski Nasıl Artar?

Bazı aktiviteler, kişileri hem cinsel yolla bulaşan hastalıklar hem de HIV bakımından artmış risk altına sokabilir.

  • Prezervatif kullanmadan anal, vajinal veya oral ilişki yaşama;
  • Birden daha fazla sayıda partnere sahip olma;
  • Tanımadığınız cinsel partnerlere sahip olma;
  • İnhibisyonları azaltabilen ve daha büyük seksüel risk ile sonuçlanabilen ilaçların veya alkolün etkisi altında cinsellik yaşama.
 

Tedavi edilmediğinde HIV ciddi hastalıklara ve ölüme neden olabilir. HIV testi yaptırırsanız tedavi sürecini iyi geçirmenize yardımcı olacak etkili ilaçlar bulunur. Ancak, HIV durumunuzu bilmiyorsanız, ihtiyacınız olan sağlık bakımını ve tedaviyi alamadığınız gibi etrafınızdaki kişilere de bu hastalığı bulaştırırsınız. HIV hakkında daha fazla bilgi için lütfen kliniğimizi arayınız.

 
Cinsel yolla bulaşan hastalıkları tedavi etmek HIV’i önler mi?

Kendi başına önlemez. Birçok çalışmadaki cinsel yolla bulaşan hastalıklar ile HIV arasındaki yakın ilişki göz önünde bulundurulduğunda, cinsel yolla bulaşan hastalıkları tedavi etmenin HIV riskini azaltacağı açıktır. Bununla birlikte, HIV’ i önlemek üzere cinsel yolla bulaşan hastalıkları tedavi eden çoğu çalışma, HIV riskini azaltmıştır.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklara yönelik tarama, bir kişinin HIV’ e yakalanma riskini değerlendirmeye yardım edebilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavisi, bu enfeksiyonların komplikasyonlarını engellemek ve hastalığın partnerlere bulaşmasını önlemek bakımından önemlidir, ancak HIV’in yayılmasını önlemesi beklenmemelidir.

 
HIV’ e yakalanma riskini azaltmak için ne yapabilir?

Cinsel yolla bulaşan hastalıkları engellemenin % 100 etkili tek yolu, vajinal, anal veya oral ilişki yaşamamaktır. Cinsel olarak aktif çağda, cinsel yolla bulaşan hastalıklara ve HIV’e yakalanma şanslarını azaltmak üzere aşağıdakileri yapabilir:

  • Daha az riskli cinsel davranışları seçin;
  • Cinsellik sırasında başlangıçtan bitişe, her vajinal, anal ve oral seks eylemi için yeni bir prezervatif kullanın;
  • Cinsellik yaşadığınız insanların sayısını azaltın;
  • Cinsellikten önce ve cinsellik sırasında ilaç ve alkol kullanımını sınırlandırın veya elimine edin;
 

Bir kişiyi cinsel yolla bulaşan hastalık bakımından tedavi etmek onu HIV’ e yakalanmaktan korur mu?

Hayır. Yeterli değil. Cinsel yolla bulaşan hastalıklara yönelik tarama, bir kişinin HIV’ e yakalanma riskini değerlendirmeye yardım edebilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavisi, bu enfeksiyonların komplikasyonlarını engellemek ve hastalığın partnerlere bulaşmasını önlemek bakımından önemlidir, ancak HIV’ in yayılmasını önlemesi beklenmemelidir.

Bir kişi HIV pozitifse ve cinsel yolla bulaşan bir hastalık tanısı konulmuşsa, böyle kişiler risk azaltılması ve partner(ler)ini aynı cinsel yolla bulaşan hastalıkla yeniden enfekte olmaktan veya HIV’ e yakalanmaktan nasıl korunacağı konusunda danışmanlık almalıdırlar.