• Medicalport Hastanesi, Kurtuluş Caddesi, No:70, GİRNE

BLOG

Diyabet


Diyabet Nedir?

İnsan vücudu, yiyeceklerde bulunan karbonhidratlar, proteinler ve yağlardan enerji ihtiyacını karşılar. Bu besinler sindirilirken, glukoz adı verilen basit şekerler salınır. Glukoz, vücuttaki tüm organlar için en önemli enerji kaynağıdır. Hücrelerin glukozu enerji olarak kullanabilmesi için glukozun hücrelere girmesi gerekir. Glukozun hücrelere taşınmasını sağlayan ve glikojen olarak depolanmasını sağlayan hormon insülin, pankreasta üretilir.

Diyabet, diğer adıyla Diyabet Mellitus, yüksek kan şekeri seviyeleri ile karakterize bir hastalıktır. Pankreasın yeterli insülin üretmediği veya vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamadığı durumlarda ortaya çıkar.

Diyabet Nasıl Teşhis Edilir?

  1. Açlık kan şekeri (8 saatlik açlık sonrası) 126 mg/dL'nin üzerinde ise,
  2. Oral glukoz tolerans testi (OGTT) sonrası iki saat sonra kan şekeri 200 mg/dL'nin üzerinde ise,
  3. Hemoglobin A1c (kırmızı kan hücrelerindeki hemoglobine bağlanan glukozun oluşturduğu protein) %6,5'in üzerinde ise.

Diyabet tarama paketlerimiz hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayın.

Diyabetin Türleri Nelerdir?

Diyabetin birkaç türü vardır, bunlar arasında üç ana tip öne çıkar:

  1. Tip 1 Diyabet
  2. Tip 2 Diyabet
  3. Gestasyonel Diyabet

Diyabette vücut, yeterli insülin üretmeyebilir veya insülini etkili bir şekilde kullanamayabilir, bu da yükselen kan şekeri seviyelerine yol açar. Tip 1 diyabette insülin üretimi önemli ölçüde azalır. Tip 2 ve gestasyonel diyabette ise vücut insüline karşı direnç gösterir. Bu direnç, hiperglisemi (yüksek kan şekeri) adı verilen bir duruma yol açar. Kan şekeri normalin üzerinde ancak diyabet olarak tanımlanamayacak kadar yüksekse, bu duruma prediabet (gizli diyabet) denir.

Tip 2 Diyabet Nedir?

Tip 2 diyabet, vücudun insüline karşı direnç gösterdiği ve bunun sonucunda kan şekeri seviyelerinin çok yüksek olduğu yaygın bir durumdur. Sonuç olarak, vücut glukozu düzgün bir şekilde kullanamaz. Nedenler arasında aşırı kilolu olma, hareketsiz yaşam tarzı, stres, ailede diyabet öyküsü ve yaşlanma yer alır. Tip 2 diyabetin belirtileri her zaman belirgin rahatsızlıklar yaratmayabilir, bu yüzden fark edilmeyebilir. Belirtiler arasında aşırı susuzluk, sık idrara çıkma ve yorgunluk bulunur. Tip 2 diyabet, kalp ve sinirler gibi ciddi komplikasyonlar riski artırır ve günlük yaşamı kalıcı olarak etkiler. Yönetimi, yaşam tarzı değişiklikleri, ilaçlar ve düzenli tıbbi takip gerektirir.

Tip 1 Diyabet Nedir?

Tip 1 diyabet, vücudun kan şekeri seviyelerini kontrol etmek için yeterli insülin üretemediği ve bu durumun tehlikeli şekilde yüksek kan şekerine yol açtığı bir hastalıktır. Tip 1 diyabetli bireyler, günlük insülin enjeksiyonlarına ihtiyaç duyarlar. Genellikle genç yaşta gelişir ve bağışıklık sisteminin pankreasta insülin üreten hücrelere saldırması sonucu ortaya çıkar. Diyabetik ketoasidoz (DKA) adı verilen bir duruma yol açabilir, burada vücut glukozu kullanamayarak enerji için yağları parçalar ve ketonlar üretir, bu da kanı asidik hale getirir. DKA tedavi edilmezse hayatı tehdit edici olabilir ve çoğu zaman diyabet geçmişi olmayan çocuklarda yanlış teşhis edilebilir.

Ana belirtiler arasında istenmeyen kilo kaybı, bulantı, kusma ve keton birikimi nedeniyle kan asidik seviyeleri yer alır.

Gestasyonel (Hamilelik) Diyabet Nedir?

Gestasyonel diyabet, hamilelik sırasında pankreasın yeterli insülin üretmemesi ile gelişir. Daha önce diyabet belirtisi olmayan kadınlarda bile hamilelik sırasında kan şekeri seviyesi yükselir ve genellikle doğumdan sonra normale döner. Risk faktörleri arasında diyabet öyküsü, 30 yaşın üzerinde olmak ve aşırı kilolu olmak bulunur.

Prediabet Nedir?

Prediabet, kan şekeri seviyelerinin normalden yüksek olduğu ancak diyabet tanısı için yeterli kadar yüksek olmadığı bir durumdur. Araştırmalar, prediyabetli bireylerin çoğunun 10 yıl içinde Tip 2 diyabet geliştirdiğini göstermektedir. Ancak sağlıklı beslenme ve aktif bir yaşam tarzı, başlangıcını önleyebilir veya geciktirebilir.

Diyabet İçin Risk Faktörleri

  1. Genetik ve aile öyküsü: Özellikle birinci derece akrabalarda Tip 1 diyabet varsa, tarama önerilir.
  2. Pankreas hastalıkları: Pankreası etkileyen hastalıklar, insülin üretimini azaltabilir.
  3. Obezite: Tip 2 ve gestasyonel diyabet için önemli bir risk faktörüdür.
  4. İnsülin direnci: Tip 2 diyabette kan glukozunun artmasına neden olur.
  5. Hareketsiz yaşam tarzı: Kilo alımına yol açar ve diyabet riskini artırır.
  6. Polikistik Over Sendromu (PCOS): Kadınlarda diyabet riskini artırır.
  7. Yaş: Yaşla birlikte metabolizma hızı yavaşlar, Tip 2 diyabet riski artar.
  8. Gestasyonel diyabet öyküsü: Gelecekte Tip 2 diyabet riskini artırır.

Obezite ve Diyabet Arasında Bir Bağlantı Var Mı?

Evet—Tip 2 diyabetli kişilerin yaklaşık %80'i aşırı kiloludur. Karın yağından kaynaklanan insülin direnci bu duruma katkı sağlar. Doğru beslenme ile kilo kontrolü, belirtileri azaltabilir ve genel sağlık durumunu iyileştirebilir.

Diyabetin Sebep Olduğu Hastalıklar

Diyabet, şunlara yol açabilir:

  1. Kardiyovasküler hastalıklar
  2. İnme
  3. Retina ve göz damarları hasarı
  4. Böbrek yetmezliği
  5. Ereksiyon problemleri
  6. Diyabetik ayak
  7. Sinir sistemi bozuklukları

Bu komplikasyonlar, hastanın yaşam kalitesini ve fiziksel iyilik halini önemli ölçüde etkiler. Uygun tedavi ile bu komplikasyonlar önlenebilir veya minimize edilebilir.

Diyabet Tedavisi

Diyabet, tedavi edilemeyen kronik bir hastalıktır. Tedavi, komplikasyonları önlemeyi ve kan şekerini normal sınırlar içinde tutarak yaşam kalitesini sürdürmeyi amaçlar. Eğitim, kendi kendine izleme, doğru beslenme ve düzenli egzersiz gereklidir. Sigara bırakma ve kan basıncı ve kolesterol kontrolü de önemlidir.

  1. Tip 2 diyabet: Ağız yoluyla alınan antidiyabetik ilaçlarla yönetilir.
  2. Tip 1 diyabet: İnsülin tedavisi gerektirir.

Gastrik bypass cerrahisi, obez hastaların %80-100'ünde kan şekerini normalleştirdiği gösterilmiştir, ancak yaygın olarak tercih edilen bir çözüm değildir.

Diyabetli Bireyler Nasıl Beslenmeli?

Diyabet için beslenme planları, genel sağlık ve vücut ağırlığına göre sağlık profesyonelleri tarafından kişiye özel hazırlanmalıdır. Bazı gıdalardan kaçınılmalı, diğerleri ise tercih edilmelidir:

Karbonhidratlar: Karbonhidratlardan tamamen kaçınılmasına gerek yoktur ancak doğru olanlar tercih edilmelidir—tam tahıllar, kahverengi pirinç, yulaf, kinoa ve tatlı patates gibi. İşlenmiş tahıllardan, beyaz un, paketlenmiş ve kızarmış karbonhidratlardan kaçınılmalıdır.
Sebzeler: Yüksek lifli sebzeler uygundur. Kızartmaktan kaçınılmalı; buharda pişirme veya ızgara tercih edilmelidir. Düşük sodyumlu, hafif tuzlu sebzeler ve yeşil yapraklı sebzeler en iyisidir.
Meyveler: Taze meyveler, önerilen porsiyonlarla uygundur. Şekerli reçeller, konserve meyveler ve tatlandırılmış meyve suları kaçınılmalıdır. Taze sıkılmış meyve suları, paketlenmiş olanlardan tercih edilmelidir.
Proteinler: Hayvansal ürünlerle sınırlı değildir. Fasulye, mercimek, nohut, soya, tohumlar, kuruyemişler ve tofu gibi bitkisel bazlı seçenekler mükemmeldir.
Yağlar: Trans ve hayvansal yağlardan kaçınılmalıdır. Zeytinyağı, ayçiçek yağı ve fındık yağı gibi sağlıklı bitkisel yağlar kullanılmalıdır.
İçecekler: Tatlandırılmış ve gazlı içeceklerden, tatlandırılmış kahve/çaydan, enerji içeceklerinden ve alkolden kaçınılmalıdır. Su, soda, taze sıkılmış meyve suyu ve şekersiz çaylar ya da kahve tercih edilmelidir.