• Medicalport Hastanesi, Kurtuluş Caddesi, No:70, GİRNE

BLOG

Besin Alerjisi


Bağışıklık sistemimiz normal şartlarda zararsız olan bir maddeyi, yani besin maddesini, yanlışlıkla zararlı bir madde olarak algıladığı zaman besin alerjisi ortaya çıkmaktadır. Kişi aynı besin maddesini daha sonraları yediğinde, immun sistem büyük miktarlarda kimyasal maddeler ve histamin salgılar. Bu kimyasal maddeler, solunum sistemi, sindirim sistemi, cilt ve kalp-dolaşım sistemlerini etkileyebilecek bir dizi alerjik reaksiyonu tetikler. Besin alerjileri bebeklik çocukluk döneminden ve hatta anne karnından başlayarak görülebilmektedir.

Gıda allerjisinde belli bir besine karşı vücudun bağışıklık sistemi ani tepki geliştirir. Bu tip reaksiyonlarda kişinin bağışıklık sistemi o gıdayı işgalci olarak görür ve birkaç dakika içinde hemen cevap verir, dakikalar hatta saniyeler içinde akut tipik semptomlar gelişebilir. Bazı aşırı durumlarda hayati tehlike bile taşıyabilir. Gıda duyarlılığı, allerjik olmayan gıda hiper-hassasiyeti olarak tanımlanır. Başka bir tanıma göre de bazı besin ve içeriklerinin her tüketiminden sonra görülen olumsuz reaksiyonlardır.

Gıda duyarlılığı, vücut bazı gıdalarla başa çıkamadığı zaman oluşur. Herhangi bir besin, içecek veya katkı maddesine karşı oluşan bu durum, vücutta allerjiye neden olmadan, sadece bazı organ veya sistemleri etkiler. En yaygın olarak görünen gıda duyarlılığı inek sütüne karşı oluşandır. Pek çok insanda, normalde ince barsağı çevreleyen hücrelerde üretilen laktaz enziminin eksik olmasından kaynaklanmaktadır. Laktaz enzimi olmayan bu kişiler, süt şekerini kan dolaşımına karışabilecek daha basit biçimlere dönüştüremezler.

Ailesinde en azından bir ebeveyni veya bir kardeşinde alerji öyküsü (alerjik rinit, astım, besin alerjisi veya egzema) olan bebeklerin yaşamlarının ilk 5-7 yılı içinde besin alerjisi ortaya çıkma riski %20 kadar yüksek olabilir. Bebeklerde anne sütündeki ufak miktarlardaki alerjenlerin alınması yolu ile besin alerjisi gelişebilir. Alerji riski olan bebekler formül mamalardaki inek sütü ve soya proteinlerine karsı alerjik hale gelebilirler.

Gıda duyarlılığına neden olabilecek genel belirtiler

Karın ağrısı, akne, şişkinlik, kabızlık, kronik yorgunluk, depresyon, ishal, baş dönmesi, egzema, bitkinlik, irritable barsak sendromu (IBS), kaşıntı, sıvı tutma, baş ağrısı, hiperaktivite, iştah kaybının yanısıra migren, mide bulantısı, pişik, solunum sıkıntısı, huzursuz bacak sendromu, rinit, sinüzit, mide krampları, tansiyon, kilo alma, bronşlarda hırıltı…

Gıda duyarlılığı nasıl tedavi edilir?

Bireyin hangi besinlere karşı duyarlı olduğu tespit edildikten sonra tedavi için en iyi yöntem bu besinlerin kişinin diyetinden çıkarılmasıdır. Bu besinler diyetten çıkarılırken de mutlaka bu gıdaların yerini tutabilecek uygun, alternatif gıdaların diyete eklenmesi gerekmektedir. Bu sebeple profesyonel beslenme tavsiyesi alınmalıdır. Bu nedenle gıda duyarlılığı testi sayesinde duyarlı olunan besinler tek tek tespit edilerek kişilere özgü diyetler hazırlanmakta ve daha kaliteli ve sağlıklı bir yaşam hedeflenmektedir.

Besinler çoğunlukla birden fazla maddenin karışımı şeklinde olduklarından besindeki hangi maddenin alerjiye yol açtığını anlamak kolay değildir. Besin alerjisinin tanısında ve tedavisinde uzmanlardan yardım alınması gerekmektedir.

Kuzey Kıbrıs'ta testinizi yapmak için lütfen Lefkoşa veya Girne şübemize başvurunuz. Sağlıklı günler dileriz !